19 Ağustos 2009 Çarşamba

akliman koyu,babakale






Akliman koyu,Assosa 25 kilometre uzaklıkta,mükemmel kumsalı ve duru berrak sularıyla dinlenmek için ideal bir tatil beldesi. Denizi bir havuz kadar temiz,balıklar ayaklarınızın altında geziyor.Yeni yeni yazlıklarla harketleniyor.1-2 tane motel var kalınabilecek.Daha cok fazla turizime açılmamış,bu yüzdende bu kadar temiz.



Turkiyenin en uç burnu olan Babakaleye 3 kilometre uzaklıkta.










Babakalede çok sayıda pansiyon ve motel bulunuyor.Assos kadar guzel ama gelişememiş bir koy.



Burdaki kalenin birde hikayesi var,rivayete gore buraya fırtınalı bir zamanda bir sultan çıkıyor.Koyluler korsanlardan bıktıkları için sultandan yardım istiyorlar.Sultan bir ferman çıkarıyor,hapisanede yatan butun suçlular,eğer gelip kalenin yapımına katılırsa serbest kalıcaktır diye.Boylece kale tamamlanıyor.

14 Temmuz 2009 Salı

Balide Balayı


Dugun telaşı ve yorgunlugunun nasıl bir şey oldugunu bilirsiniz.hele son 1 ayı butun stres ve sıkıntısıyla devam eder.Uzun suren balayı araştımalarından sonra avrupaya her zaman gidebileceğimizi,ama bu kadar uzun(yaklaşık 15 saat) bir yolu anca balayında cesaret edebileceğimize karar verdik.Ve uzun arayışlardan sonra mevsiminde temmuzda sıcak oldugunu ogrenip Balide karar kıldık.Bali,namı deger tanrıların adası,cok mutlu bir ada.İnsanları aç ama gulumsuyorlar.Fakiri çok fakir,zengini cok zengin bir ada.




Singapur havayollarıyla yolculuğumuz çok keyifli geçti,İstanbul-Singapur-Bali.Uçaklar çok konforlu, hizmet mukemmel,film arşivi ve oyunlarla zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz bile...


Dempasardaki Bali havaalanına indiğinizde burnunuza tütsü kokusuna benzer değişik bir koku geliyor.Havaalanı tasarımı bile bir tapınagı andırıyor.Yerel rehberimiz Bünyamin bizi kapıda karşılıyor,boyunlarımıza çiçekten kolyelerimizi takarken bizi Türkçe selamlıyor.







Bizi Nusa Dua Bolgesindeki,Nusa Dua Beach Otele bırakıyor.Yol boyunca motorlar kamikazeler gibi bir oraya bir buraya direksiyon kırıyor,üstelik aynaları yok ve etraflarına bakmıyorlar.Balide her yeni çocuk bir motosiklet demekmiş.Çocuk doğdugunda hemen motosikleti alınırmış.Butun suruculer kasklı,yasaların bu konuda çok sıkı olduğu belli.


Nusa dua bolgesinin girişinde araçlar aranıyor.Guvenlik çok sıkı,Nusa Dua bölgesine sınır kapısından geçiyormuş gibi geçiyorsunuz.Otelimiz çok buyuk,mukemmel dekore edilmiş,tamamen Bali stiliyle.Bali erkeklerinin yerel giysileri etek ve başlarına ise bandana takıyorlar.Otel görevlileri çok misafirperver,devamlı gulumsuyorlar ve bunu gerçekten içten yapıyorlar.
















Deniz kenarına iniyoruz hemen,her yerde sincaplar var ellerinizle besleyebiliyorsunuz.Deniz gel git nedeniyle saat 3 gibi çekiliyor ,ve çok ilgin bir goruntu oluşuyor,hemen balili balıkçılar ortaya çıkıyor ve denizin ortasına kadar yuruyup balık tutuyorlar.








Bali çok ucuz bir ada,herşeyde sıkı pazarlık yapmak gerekiyor.150.000(15 dolar ediyor) rupilik bir kolyeyi pazarlıkla 10.000(1 dolar) a alabiliyorsunuz.


Yemeklerimizi genellikle,Nusa Dua bolgesindeki Bali Collection açık alışveriş merkezinde yedik.Otelden saat başı servis var,genelde coco bistro ve tropical restaurantta yemeklerimizi yedik.Bali yemekleri turk yemeklerine çok benziyor,sati adındaki yemek ozellikle bizim şiş kebap gibi.Kucuk komur ocaklarının ustunde getiriyorlar,tek fark fıstık sosu kullanıyorlar,tatlımsı bir lezzeti oluyor.Yanında da tabiki buharda pişmiş pilav.Balide bir yerlere gitmek çok kolay.Taksilerle pazarlık yapabiliriniz,genellikle blue bird taksileri tercih etmek lazım,hem ucuz hem de taksimetreleri var.







Bence Baliye gidenler,guneş ve deniz dışında,otellerinden çıkıp Bali kültürünü öğrenmeliler.Özellikle Bali turuna katılmaları gerekir.Çünkü gerçek Bali insanı gerçekten çok farklı.Bizde bir gunumuzu bali turuna ayırdık.







Öncelikle geleneksel bali köy evini gezdik.Balide her evde fakir olsun zengin olsun bir tapınak var.%99 Hindu olan balililer,tapınaklara çok onem veriyorlar ve orada tanrılarına adaklar adıyorlar.Ayrıca herkes kapısının önüne tanrılar için sevdikleri şeyleri bırakıyorlar,kimi biskuvi,kimi tavuk,kimi sigara...






Daha sonra tahta oymacılarının oldugu alana gittik ve pazarlıkla bir kaç hediyelik eşya aldık.Balide tahta oymacılığı çok meşur.





Öğle yemeğini Kintamani volkanının karşısındaki çok guzel manzarası olan restaurantta açık bufe olarak yedik.Volkanın aktif olmadığını ögrendik,lezzetli yemeklerimizi yerken manzarasına doyamadık.





Yemekten sonra pirinç tarlalarından geçtikten sonra kutsal su tapınağına gittik.Tapınak oldukça gorkemli ve guzel.Tapınağa girerken belimize peştamale benzer bir bez bağlıyoruz,ve gezmeye başlıyoruz.Her yerde tanrılara adanmış adaklar var.Hindu duvaları okunuyor.Kutsal su tapınağı ismini tapınaktan akan sulardan aldığı besbelli.Hindular arınmak için bu sularda yıkanıyorlar.




Gezimiz Maymun ormanında son buluyor.Maymunlar çok insancıl,hiç kaçmadan yanında oturuyor ve yaşantılarına devam ediyorlar.İsteyen kapıdan muz alıp elleriyle besleyebiliyor.Biz biraz koktuğumuz için muz işine hiç girmedik:)




Bali kahvesi ve tropikal meyve tanıtımından sonra otelimize geri donduk.Çok değişik şekilli ve değişik lezzetli meyveler butun tatil boyunca bizi çok mutlu etti.Bali kahvesi ise biraz nescafeyi andırıyormuş gibi geldi bize.Bali kahvesi aldıgımız koydeki yerlilerin Turçe bilmesi hatta bize kahve satmak için 'KAYNANAYA HEDİYE' demeleri bizi hayrete düşürdü....Zaten balide herkes az çok turkçe bir kelime biliyor.Balinin en ucra koylerinde bile Hakan Şükür ismini soylediler.Futbolumuzla çok ilgililer,ve butun maçları kaçırmadan izliyorlar.Rehberimiz Bunyamin bize sibel canı çok sevdiğini,CDsini devamlı dinlediğini ve gorundugu kadar zayıf olup olmadıgını sordu,ve biz şok olduk.Turkler her yere damgasını vurmuş bunu anladık:)







Ertesi gun,Lembognan ada turuna katıldık.Yolculuk 1.5 saat katamaranla suruyor.Ada mukemmel,filmlerde gordugumuz beyaz kum,masmavi deniz...Öğleden once rehberimizle birlikte ada turu yaptık,öğleden sonra ise snorkel dalışı.



Adadaki yerliler geçimlerini yosunlarla sağlıyorlar,Yosunları kurutulyorlar belli işlemlerden geçiriyorlar,daha sonra ilaç yapımında ABD ve şeker yapında Hollandaya yolluyorlar.Tek geçim kaynakları yosunlar.


Denizin altındaki balıkarın renkerine inanamazsınız,o kadar değişik balık varki,fosforlu renklerde.Baliye giderseniz kesinlikle snorkeling yapmalısınız.Butun gun suren bu turdan sonraki 2 gunumuzu otekde dinlenerek geçirdik.Ve tatilimiz çabucak bir ruya gibi geçti.


Bali adası cennetin ta kendisi,insanları turk insanları kadar sıcak ve mutlular.Gulen insanlar değişik bir kultur yaşamak isterseniz bali adasını keşfetmelisiniz...